YGS-LYS, Konu Anlatımı

Atatürk'ün Babası Ali Rıza Efendi

ATATÜRK'ÜN BABASI ALİ RIZA EFENDİ

Ali Riza EfendiAli Rıza , (1839, Selanik - 1888, Selanik) Atatürk'ün babasıdır.
Muhtemelen 1839 yılında Selanik'de dünyaya gelen Ali Rıza, Osmanlı Devleti'nin Makedonya ve Teselya'yı Türkleştirme politikası çerçevesinde 1460'larda Makedonya'nın Manastır Vilayeti'nin Debre-i Bala Sancağı'na bağlı Kocacık Köyü'ne; oradan 1830'larda Selanik'e göç etmiş olan Kocacık Yörüklerindendir. Kocacık Yörükleri, Orta Asya'dan gelerek Anadolu'da Konya-Karaman Bölgelerinde yaşayan "Kızıloğuz" Türkmenleri' ndendir.Dedesi Ahmet Efendi ve Amcası Hafız Mehmet Emin Efendi'nin taşıdıkları Kızıl lakabı da buradan gelmektedir.

Ali Rıza Efendi, Türk İstiklal Savaşı Komutanı ve Türkiye Cumhuriyeti kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk'ün babasıdır.

İlkokulu Abdi Hafız Mahalle Mektebi'nde okumuştur. Selanik'te Evkaf İdaresinde katiplik, sonra da Gümrük Muhafaza Teşkilatında gümrük memurluğu yapmıştır. Memurluğunu, Osmanlı Rumelisi'nin Yunanistan sınırında, Olimpos Dağı eteklerinde, Çayağzı veya Papazköprüsü denilen dağlık, ıssız, Rum eşkiyanın herkesi haraca bağladığı tehlikeli bir sınır geçidinde yapar.

Memurluğu sırasında, 1871 yılında Zübeyde Hanımla evlenir. Yeni Kapı Mahallesinde bir eve yerleşirler ve beş çocuklarından ilki, Fatma 1872 yılında bu evde dünyaya gelir. Fatma'dan sonra kısa aralıklarla iki erkek çocukları olur. Ahmet 1874'te, Ömer 1875'de doğar. Ömer'in doğduğu sene, ablası Fatma vereme yakalanır ve ölür.

1876 yılında, Selanik Asakir-i Milliye taburunda subay olaran Ali Rıza Efendi, daha sonra da kereste ticareti yapmaya başlamıştır. Kereste ticareti sayesinde gelir düzeyi yükselen Ali Rıza Efendi, eşi Zübeyde Hanım, çocukları Ahmet ve Ömer'le birlikte, Selanik'in Islahane semtinin Ahmet Subaşı Mahallesindeki bir eve taşınırlar. (Lozan Antlaşması ile kaybedilen bu ev, 1937 yılında Selanik Belediyesi tarafından Atatürk'e armağan edilir, günümüzde de müze olarak hizmet vermektedir.) Ali Riza Efendi, 1881 yılında bu üç katlı evde dünyaya gelen oğluna, çocukken kazayla beşikten düşürüp ölümüne yol açtığı ve hiç unutmadığı kardeşinin ismini verir: Mustafa. Birkaç yıl sonra da Makbule doğar.

Aradan çok geçmeden, Ömer ve Ahmet de devrin en tehlikeli hastalığı kabul edilen çiçek hastalığına yakalanır ve ikisi birden ölür. Ali Rıza Efendi, 1888 yılında, hayatta kalan tek oğlu Mustafa ilkokulda okuduğu sırada, rahatsızlanır ve ölür.